Bu belgesel, Hatay'daki Dom topluluğunun kültürel mirasını ve deprem öncesi ile sonrası yaşam koşullarını ele alıyor. Topluluğun karşılaştığı ayrımcılık, sosyal dışlanma, kültürel asimilasyon ve ekonomik zorluklara odaklanarak insan hakları temelinde farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Iskanlanmış Hayatlar: Domlar* belgeseli, Hatay’da yüzyıllardır varlığını sürdüren Dom topluluğunun kültürel mirasını ve deprem öncesi ile sonrası yaşam koşullarını hak temelli bir bakışla görünür kılıyor. Yönetmenliğini ve senaryosunu Mehmet Kuyumcu’nun üstlendiği film, ayrımcılık, sosyal dışlanma, kültürel asimilasyon ve ekonomik yoksunluk döngüsünde sıkışan bu topluluğun “yaşama hakkı” mücadelesini geniş kitlelere duyurmayı amaçlıyor. Çekimlere 2022’de başlanan belgesel, Domların kalaycılık, kuyumculuk ve dişçilik gibi geleneksel zanaatlarının son ustalarıyla yapılan röportajlarla ilk biçimini kazandı. Ne var ki 6 Şubat 2023 depremleri yalnızca evleri değil, aylarca toplanan görüntüleri de yıktı; proje yarım kaldı.
Deprem sonrası Hatay’da yeniden yola çıkan ekip, topluluğun yaşadığı hak ihlallerini, nefret söylemlerini ve zorunlu göç pratiklerini belgeleyerek anlatıyı daha da acil bir çerçeveye taşıdı. Afet öncesinde Domların kaybolmaya yüz tutan zanaatları modernleşme ve makineleşme baskısıyla sönmüş, tapusuz evlerde yaşayan aileler mülkiyet haklarından mahrum kalmıştı. Deprem ise bu kırılgan dengeleri paramparça etti: atık toplama ve hurdacılık gibi geçim yolları devlet düzenlemesiyle ortadan kalktı, “hırsız” ve “yağmacı” yaftaları barınma merkezlerine erişimi engelledi, çocukların eğitimi maddi imkânsızlık ve sosyal damgalama nedeniyle kesintiye uğradı. Tapusuz ev sahipleri hükümetin hak sahipliği programından dışlanınca barınma krizi kalıcılaştı ve Domari dilinin aktarıldığı mahalle dokusu zorunlu göçle çözülmeye başladı.
Belgesel, bu çok katmanlı tahribatı görünür kılarak kültürel çeşitliliğin korunmasına, Domların barınma, eğitim, sağlık ve istihdam haklarına erişimindeki sistematik eşitsizliklerin duyurulmasına ve sivil toplum ile medya aktörlerinin toplulukla dayanışma içinde adil çözümler üretmesine katkı sunmayı hedefliyor. Iskanlanmış Hayatlar, yalnızca yıkılmış evlerin değil, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürün de yok olma eşiğinde olduğunu hatırlatıyor. Film, ulusal ve uluslararası kamuoyunu Dom topluluğunun sesine kulak vermeye, gösterimlere ev sahipliği yapmaya ve ortak dayanışma ağları örmeye davet ediyor. Tanık olmayı pasif bir eylem olmaktan çıkararak adalet arayışının aktif bir bileşeni kılmayı amaçlayan güçlü bir çağrıyla son buluyor.
* Film festivallerine yapılan başvurular nedeniyle belgeselin yalnızca fragmanı yayımlanmıştır. Festival süreci tamamlandıktan sonra film kamuya açık olarak gösterilecektir.